BUNNY MUNRO’NUN ÖLÜMÜ
“Sonum geldi”
diye geçirir içinden Bunny Munro, yakında ölecek kimselere özgü, ani bir
farkındalıkla…” Nick Cave’in Ve Eşek
Meleği Gördü’nün ardından yirmi yıl sonra yazdığı Bunny Munro’nun Ölümü, bu sözlerle açılıyor ve ölümünün yakın
olduğunun bilincinde olan ana karakter Bunny Munro’yu David Lynch filmlerini
çağrıştıran bir döngü kıskacında son nefesine kadar takip ediyor. Komedi
unsurlarının dehşetli ve karanlık öğelerle kaynaştığı roman; pervasızlığı,
dehşeti ve sayfalarda beliriverecek gibi duran gözyaşı izleriyle sanatçının
müziğine birebir benzerlikler de taşıyor.
Nick Cave’in Bunny Munro’nun Ölümü romanı, adında ve
açılış cümlesinde de belirtildiği gibi kendi sonunun geldiğinin bilincinde olan
bir adamı konu aldığı gibi, romanın sonunu da en başından duyuruyor bizlere.
Bunny Munro, Brighton’da yaşayan bir pazarlamacı; işi kadınlara kozmetik
ürünleri satmak. Onu seven ve ihanetleri karşısında günden güne çaresizleşen,
akli dengesi pek de sağlam olmayan karısı ve akıllı mı
akıllı, dokuz yaşındaki oğluyla, zihninde dönüp duran vajina odaklı fantezileri
ve bacaklarının arasında uyanmaya her daim hazır bekleyen canavarla, ona karşı
giderek daha sert bir ifade takınan bir dünyada sonunun geldiğini sezdiği andan
ölümüne değin takip ettiğimiz serüveniyle karşımızda.
Nick Cave,
İngiltere’de de ülkemizdeki gibi 3 Eylül’de yayımlanacak romanı yazmanın
kendisi için neşe dolu bir deneyim olduğunu ve “eğlenceli” bir kitap yazmak
üzere yola çıktığını belirtmiş. Kitabı değerlendiren, Trainspotting’in yazarı Irvine Welsh de ona katılıyor olmalı
ki seksenli yıllardan hatırlayacağımız ünlü İngiliz komedyen Benny Hill’den izler
olduğunu söylemiş romanda; Kafka ve Cormac McCarthy’yi es geçmeden elbette.
İşin esası, romanın Cave’in müziğinden aşina olduğumuz tüm notaları
barındırıyor olduğu – kendine has bir ironi ve espri anlayışı, bolca karanlık,
coşku, hüzün ve yoğun bir dehşet.
Nick Cave
şarkıları karakterleriyle kazınmıştır akıllara çoğu zaman; Henry Lee’den John
Finn’e; Crow Jane’den Christina The Astonishing’e uzanan bir yelpazede. Bunny
Munro, Cave’in şarkılarında bizlere tanıttığı karakterlere benzer nitelikler
taşıyor ve bizlere söyleyecek çok şeyi var. Orta yaşın biraz üzerinde olduğunu
tahmin ettiğimiz Bunny’nin hayata tahammül etmek ve kendini güçlü hissetmek
için yegane silahı: vajina. Benny Hill benzetmesinden de anlayacağımız gibi,
zihni erotik olasılıklarla dolu olan Bunny kadınları sever; kadınlar da onu –
çoğu zaman. İsmi bile üremeye dair bir gönderme içerir. Nick Cave, Bookseller dergisine verdiği röportajda
Bunny hakkında “erkek id’inin zincirlerinden boşalmış hali aslında,” diyor ve
Bunny’nin pek çok erkekten farkının zihninde canlanan cinsel tepkimeleri
fütursuzca dışa vurması olduğunu söylüyor. Cave, ana karakteri hakkında biraz
da katı konuşuyor: “Bunny’nin hayal gücü son derece sınırlı. Cinselliğe dair
kafasında canlanan yegane imge: vajina. Değişiklik istediğinde ancak
bir ünlünün vajinasını hayal edebiliyor.” Romanda Bunny Munro’nun hayallerini
özellikle Kylie Minoque ve Avril Lavigne’in cinsel organlarının süslediğini
söylemeden geçmemeli – öyle ki Nick Cave, kitabın İngiltere baskısına bu iki
sanatçıya “sevgi, saygı ve özür”lerini sunduğu bir not eklemiş.
(Yarın, devam...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder