"(...) Bir kere suyumuza alışmağa görsün. Onu canavar haline getirmek için hiçbir firsatı kaçırmayacağız."*
Sıra dışı canlılar, doğada hayatta kalabilmek için, fazladan şansa ve beceriye ihtiyaç duyar. Bu, insanlar için de pek farklı değildir, zira sürüyle yürümeyeni kapacak bir kurt, normlara uymayanı köreltip öğütmeye yeltenecek çarklar her daim mesai üzerindedir. Kırmızı bir timsah, albino bir sincap ya da timsahlarla yüzen bir kız... Sürüleri güdenler, sürüye dahil olmayanları avlamakta, yok etmekte ya da sürülerine dahil etmekte pek mahirdir. Geriye kalanlar için parlak vitrinler inşa edilir, ayrıksılık, diğerlerine eğlencelik olarak teşhir edilir.
--- Kitapları konularını özetleyerek tanıtmaktan pek hazzetmediğimi blogun devamlı okuyucuları bilir... Hem zaten, bir kitabın konusunu anlatmak, birine gördüğünüz rüyayı anlatmaktan pek farklı değildir; ne yaparsanız yapın sizde bıraktığı hissi bir türlü aktaramazsınız, çünkü rüyalar, kelimelerin toplamından, düzenli diziminden fazlasıdır. Gölgelerin mantığıyla konuşan bir şeylere ışığın altında bakmak mümkün olabilir mi? Yine de yetersiz kelimelerimizle, kendi dilimizle ifadeye yeltenecek olursak: ---
Karen Russell'ın romanı Timsah Park, Florida bataklıklarında, kendilerine ait bir adacıkta yaşayan bir tuhaf ailenin değişen, dönüşen, batmakta olan bir dünyada verdiği ayakta kalma savaşının hikayesi... Batan bir şeyin içinde ayakta durmak, eninde sonunda ölüme mahkum bir bedenin içinde yaşamak gibi biraz; bir tür deney esasen; biraz zaman, biraz umut, biraz başkaldırı, biraz rica minnet ile. Yaşam, tıpkı hayatta kalma mücadelesi gibi, her yerde sürüp gider öylece, merkezde ya da çeperde, benzer kaygılar dahilinde. Ama burası Timsah Park; ne cennet ne cehennem - bu bir roman, büyülü ve gerçekçi, ancak büyülü gerçekçilik yok işin içinde. Akbabalar nöbette; ister şehirde, ister bataklığın içinde yalıtılmış adanın birinde.
Kural 1: Karanlık sularda yüzecek olanın, aynı sularda gizlenecek şekilde karanlığa karışmış olması gerekir.
Kural 2: Duygular yanıltıcı, gözler aldatıcı olabilir. Zihin, göz ve yüreğin eşgüdümlü çalışması, her zaman mümkün değildir.
Her zaman, her yerde... Kırmızı bir timsahın derisinin ya da takım elbisenin içinde. Yırtıcılar, düşmanlar ve diğer tuzaklar ise, kamuflaj konusunda emin olun ki her daim başarılı, her daim cazibeli. Değişen, dönüşen, aldatmacaların zihnimize perdeler indirip durduğu bir düzlemde, ki hayat da denebilir kendisine.
Karen Russell'ın Pulitzer'e aday olan romanı Timsah Park, hafta ortasından itibaren tüm kitapçılarda... Girizgahı yaptıysak, yarın kaldığımız yerden devam edelim...
(Alıntı: Sait Faik, Dülger Balığının Ölümü. Görselde, kapaktan kesit, tasarım: Nazlım Dumlu.)
Çok güzel kitaplar kazandırıyorsunuz dilimize. geçen yol en beğendiğim ktaplardan bir tanesiydi bu.
YanıtlaSil