(Bu ay, Istanbul Art News Edebiyat'ta çağın furyalarından, reklamlarından ve kesif karanlığından bahsettim... Yaşar Kemal dosyasıyla IAN Edebiyat arşivlik, bir göz atın.)
(...) İçinde yaşadığı çağdan ziyade sonsuzluktan ilham aldığı söylenebilecek olan Borges, eşsiz eseri “Ficciones”de Don Quixote’nin Yazarı Pierre Menard’ı kaleme alırken, yüzyıllar sonra Cervantes’in büyük eserini satır satır yeniden yazan bir kahramanın portresini çizmişti. Ona kalırsa, Pierre Menard’ın, yaşadığı çağ itibariyle Nietzsche’den ya da Bernard Shaw’dan etkilenmiş olması gerektiğinden, metin Cervantes’inkiyle satır satır aynı olsa da, bu iki metnin aynılığından bahsedilemezdi. 1925’i bugün yeniden icat etmenin veya yüzyıllardır kayıp olan bir mezarın bulunduğunu iddia etmenin, burada ima edileni çağrıştırır biçimde, yaşadığımız çağa hakim çöl iklimini ortaya koyan bir tarafı var: Mevcut olan, herhangi bir vesileyle allanıp pullanmadan görünmez halde. Bugünün karanlığında her birimiz, birer Pierre Menard gibi, kendi yaşam öykülerimizi günbegün yeniden kaleme almakla ve kendimizi görünür kılmaya çabalamakla yükümlüyüz, fakat nafile, karanlık pek kesif. Bu noktada çağın karanlığına ayna tutan bir sanatçının, Tim Youd’un yüz kitaplık daktilo projesine[i] uzanmak, hal ve duruma dair daha yerinde bir özet sunacak sanırım: Youd, Hemingway’in “Silahlara Veda”sından Faulkner’in “Ses ve Öfke”sine uzanan yüz çağdaş klasiği, yazıldıkları yerlere giderek, yazarların kullandığı daktilo modellerini kullanarak yeniden yazmakta şimdi; proje kapsamındaki otuz ikinci metin olan Kingsley Amis’in Şanslı Jim’ini satır satır daktilo etmekle ile meşgul bugünlerde. Topluma hâkim yazar fetişinin altını onların kullandığı daktilolarla çizmek arzusunda olduğunu belirten ve kullandığı daktiloyu da ürettiği metinlerle birlikte sergileyen Youd’un yeniden yazdığı eserler, orijinalleriyle birebir aynı, yalnızca bir fark var: Youd, metinlerin tamamını aynı sayfanın üzerine yazıyor. Öyle ki karşılarına geçip baktığınızda üst üste binmiş satırlardan, daktilo mürekkebinden oluşan kapkara bir lekeden fazlasını göremiyorsunuz.[ii] (...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder