...
“Bazı şeylerin
yitmesini, kararmasını ve değişmesini
görmek özel bir zevk veriyordu.”[i]
Geçen haftanın alevler
içindeki siyasi gündeminde haliyle pek ilgi görmedi ama Rusya’da, kendilerine
‘Pagan Kütüphaneciler’ adını veren bir grup genç, Youtube’a yükledikleri kitap
yakma videosuyla adlarını duyurdu. Pagan Kütüphaneciler, kuşkusuz ki bu devirde
internette paylaşılmaksızın gerçekleşen her tür icraatın anlamsız olduğunun
bilincindeydi. Etrafında dans ettikleri “şenlik” ateşine Henry Miller kitapları
atarken bir video çekmeyi ihmal etmemiş, yorum kutusunda da yazarın eserlerinin
“ahlaken çürümekte olan Batı dünyasının arketipi” olduğunu belirtmiştiler.
Pagan Kütüphaneciler, vurgulamak ve lanetlemek istedikleri bu çürümeden, bu yozlaşmadan
uzaklaşmak için Henry Miller imzalı kitapları toplayıp yok etmek gerektiği hususunda
ısrarlıydı.
Dünya,
onlarınkinden daha gaddar, daha dehşetli kitap yakma girişimlerine tanık
olmuştu gerçi. Eserleri mahkemelerce yargılanmış, kendi ülkesi dahil pek çok
ülkeye senelerce sokulmamış olmasına rağmen çağdaş edebiyatın klasikleri arasında
anılan Henry Miller’ın, bu saatten sonra, bu çığırından çıkmış dünyada böyle
bir girişimle yıpratılacak değildi tabii. Kitap yakan kütüphaneciler, ifadenin ortaya
koyduğu çelişkiyle, olsa olsa, itfaiyeci olarak geçmesine rağmen görev tanımı
kitap yakmayı gerektiren kurmaca kahraman Guy Montag’ı[ii]
anıştırmaları dolayısıyla ilgi çekebilirdi. Gelgelelim dünyanın siyasi gündemi,
bunun da uzun uzadıya tartışılmasına izin vermedi. Pagan Kütüphaneciler, gündemin bağırsaklarından usulca geçip öğütülüverdi.
...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder