"Kitaplar söz konusu olduğunda göz önünde bulundurulması gereken asıl husus şu: kitaplar, fiyatları ne olursa olsun, (fiyatı belirleyen) maliyet bileşenlerinin toplamından daha “değerli” ve dolayısıyla diğer metalardan daha çok yönlü, uzun ömürlü ve değeri kendi içinde katlanan nesnelerdir. Burada vurgulamak istediğim; kitabın günümüzün tüketim odaklı ticari dengelerini alt eden bir doğası olması ve okunup bir kenara konduktan sonra dahi, yeni okumalar sayesinde ya da yeni okurların ellerinde yeniden canlanabilmeleri - yani iki paket sigarayı iki günde tüketmek mümkün iken, bir kitabın barındırdığı olasılıkların benzer biçimde “tükenmiyor” olması. Tükenmeyen bir “meta” olarak nitelendikleri takdirde, her şekilde “kârda” olduğumuz bir denklem bu; yani diğer tüketilebilir metalara yönelik pahalılık kriterleri, kitaplar söz konusu olduğunda, anlamını yitiriyor." - Bu satırları, epey evvel, Orwell'in Kitaplar ve Sigaralar'ından yola çıkan bir dosya için kaleme almışım... Geçtiğimiz günlerde, "Yıl bitmeden muhakkak okumamız gereken kitaplar neler" temalı bir sohbet vesilesiyle anımsadım. Sorunun ardındaki saiki gayet iyi anlamakla beraber, içinde yaşadığımız bu doludizgin tempo, takvimle yarışın kazandığı bu yeni çehre karşısında dehşete düşmemek elde değil. Zaman ile tükenirken tüketelim; okuduklarımızı listeleyip Yapılacak İşler Listelerimizde gururla çizelim. Yılın, ayın, haftanın kitabının peşinde koştururken kendi faniliğimizi, sakın ola ki anımsamayalım.
Kitaplar kalır. Son sözüm budur.
(Çizgi roman sevenlere, bağlama da uyan, henüz yeni yayımlanmış bir kitap önereyim: Richard McGuire, Here. Zamana dair düşünmek isterseniz eğer...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder