“İdeal okur
kitaplarını asla saymaz.”[i]
Hatırlarsınız,
Küçük Prens, uğradığı gezegenlerden birinde, yıldızları saymaya girişmiş bir
adamla karşılaşır. Adam yaptığı işe öylesine dalmıştır ki, ancak Küçük Prens
yıldız dedikten sonra saydığı şeylerin adını anımsar. Yıldızları sayan adam,
onların sahibi olduğunu iddia etmektedir, çünkü söylediğine göre bunu yapmak,
daha önce kimsenin aklına gelmemiştir.
Bugünün neredeyse
on yıl öncesinde, Batı dünyası, Daniel Everett adlı bir antropoloğun sayesinde kendilerine
Pirahã adını veren ve Amazon bölgesinde yaşayan halktan haberdar oldu. Everett,
uzun yıllar Pirahãlar ile çalışmıştı ve makalesiyle linguistik alanındaki en
dokunulmaz isimlerden birinin, Noam Chomsky’nin evrensel dilbilgisi teorisini
sorguluyor, akademinin durgun sularını bulandırıyordu. Tartışmaların odağı
haline gelen bu topluluk hakkında iddialar çeşitlense de veriler belliydi,
örneğin sayıları topu topu yedi yüzü buluyordu, fakat işe bakın ki Pirahãlar,
sayı saymayı bilmiyordu. Antropologlar, onları bir bir sayarak kayda geçirmeyi
ihmal etmeyecekti.
Current Anthropology’de yayımlanan makaleyle başlayan, Everett’in
kaleme aldığı Uyuma, Yılanlar Var: Amazon
Ormanlarında Yaşam ve Lisan[ii]
adlı anı kitabıyla alevlenerek New Yorker’dan
Spiegel’e değin türlü basın organına
yansıyan çeşitli iddialar, Pirahãları zaman kavramı, bilhassa geçmiş mefhumu olmayan,
‘az, çok ve daha fazla sayıda’ anlamına gelen üç sözcük dışında nicelik
betimlemesi bulunmayan ve kendilerine öğretilen sayısal sistemleri anlamayan[iii]
bir halk olarak ortaya koymaktaydı. Uygulanan deneylerde öğretilmesine (!)
rağmen sayıları kavramayı başaramamış, nesneleri adetlerine göre gruplayamamışlardı
ve evrensel olduğu düşünülen bu yetinin eksikliği, o güne kadarki çıkarımların
yeniden değerlendirilmesini gerektiriyordu.
Yerlilerin
kafatası ölçümlerinden bugüne antropoloji, epey mesafe kat etmişti aslında.
Küresel bir köye dönüştüğü varsayılan dünyada yabancılarla temas etmemiş bir
halkla karşılaşmanın ironisi bir yana, Batı yıllardan beri süregiden pratiğini yine
devam ettiriyor, ötekinin imgesi vasıtasıyla kendini görmeye çabalıyordu. Şaşırtıcı
değildi, zira neredeyse her on yılda bir[iv]
‘başkalarıyla’ temas etmemiş, kendi yalıtılmışlığı içinde yaşayan bir halk
bulunur, soylu vahşi mitiyle evvelden beri beslenilirdi. Sayılardan yoksun ve
bunlara ihtiyaç duymayan insanların varlığı, kültürlerinin tamamını sayısal
sistemlerin üzerine inşa etmiş olanları haliyle şaşırtmıştı. Bir diğer ironi,
doksanlarda şahlanan kişisel gelişim felsefelerinin vurguladığı ‘şimdi ve
burada’ yaşam düsturunun Pirahãların konuştukları lisan ve geliştirdikleri
kültürel sistem[v]
bağlamında uygulanmasında yatıyordu. Batı kültürü, insanlara tavsiyeler,
öneriler, kurallar, kanunlar ve yapılacak iş listeleri yardımıyla kişisel
gelişim vaatleri savurur, yaşam rotasını çizer, bireyi şimdiki zamana yetişmeye
güdümlerken Amazon’un derinliklerinde yaşayan bu topluluk, görünüşe bakılırsa
halihazırda ânın ‘içindeydi’ ve kazanımlarını bir bir sıralama derdinden
uzaktı. Son söz, halka değil, halkı mercek altına alanlara aitti, zira mercek
onların elindeydi.
(Devamı, yarın... Istanbul Art News, Edebiyat'ın Aralık sayısında tamamını okumak mümkün.)
[i] Manguel, Alberto. “İdeal Okurun Tanımına
İlişkin Notlar.” Okumalar Okuması.
Çeviren: Sevin Okyay.
[ii] Orijinal adı Don’t Sleep, There Are Snakes: Life and Language in the Amazonian
Jungle olan kitap, 2009 yılında İngiltere’de Blackwell’s’in Yılın En İyi
Kitapları listesinde, ABD’de NPR’ın Yılın En İyi Kitapları listesinde yer
almıştır.
[iii] Yapılan ‘deneyler’ Pirahãların kendilerine
öğretilen sayıları kavrayamadığını ortaya koysa da, Everett da dahil olmak
üzere kimi bilim insanları, bu durumun Pirahãların becerilerinin eksikliğinden
değil, öğrenmeye karşı koymalarından kaynaklandığını iddia ediyor. Öte yandan
Peter Gordon’ın başını çektiği diğer araştırmacılar, rafa kalkmış sayılan
Sapir-Whorf hipotezine atıfta bulunarak dilde mevcut olmayanın bilişte mevcut
olamayacağını savunuyor ve Gordon’ın Pirahãlara uyguladığı ‘deneyler’ de bu
savı doğrular nitelikte.
[iv] Binlercesi arasından tek bir örnek için
bkz. Yanomami halkı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder