25 Aralık 2014 Perşembe

Başlangıç

“Liste kültürün başlangıç noktasıdır.”[i]

Pirahãların gizemleri çözülür mü, yahut uçaktan düşen kola şişesinin şokuyla yollara düşen Afrika yerlilerini konu alan Tanrılar Çıldırmış Olmalı adlı film serisi misali bir mizansenle eğlencelik haline mi getirilirler, bilmiyorum. Batı dünyasının serilere, sıralamalara, listelere ve envanterlere düşkün olduğunu iddia etmek için bilim insanlarının uzlaşmaya varmasına gerek yok bugün. 10 Emir’den kütüphane kataloglarına, alışveriş listelerine varana değin listeler, ister sayısal, kronolojik veya hiyerarşik, ister salt döküm niteliğinde olsun, kimi medeniyetlerin belkemiği diye nitelenebilir. O medeniyetler ki, türlü hadiseyi sayılara dökerek kayıtlara geçirmeyi ihmal etmedikleri gibi müze kataloglarından yasalara, stok raporlarından çoksatarlara varan listeler inşa etmiş, sene sonlarına has ‘Yılın En İyileri’ derlemelerini yaratmış, envanterleriyle evrenin ceviz kabuğuna sığdığı yanılsamasını yaratmayı başarabilmişlerdir. İletişimin hızlı ve kısa, bilginin içerikten ibaret olduğu bir çağda, yadsımak olası değil: Listeler seviliyor. Kargaşaya düzen getirmek, çokluğuyla baş edilemez olanı indirgemek adına bir şeyleri sayıyor, sıralıyor, alt alta diziyor, başlıklar altına yerleştiriyoruz. ‘Liste yapma saplantısı’ anlamına gelen bir sözcük bile türemiş çağımızda: glazomani.[ii]


(Tamamı için, bkz. İstanbul Art News, Edebiyat. Aralık, 2014.)

[i] Umberto Eco, Der Spiegel söyleşisi. 11 Kasım 2009.
[ii] DiClaudio, Dennis. Paranoyak: Ruh Sağlığından Şüphe Duyanların El Kitabı. Çeviren: Avi Pardo.

1 yorum: