Müzayedecinin havaya kaldırdığı küçük, cam muhafazanın içinde beni bekliyorlardı ve ne olsa beğenirsiniz, Marilyn Monroe’dan başkasına ait değildi bu kutsal dişler. Aynen öyle, Hollywood diva’sının dişleriydi bu karşımdakiler. Herhalde diva’lar sigara içtiğinden olsa gerek, sararmış, küflenmiş ve belki biraz eğri büğrü bir halleri vardı. Ama önemi yoktu. Marilyn’in dişleriydi onlar. Müzayedeci açılışı yaptığında herkesi bir heyecan sardı, ortam gerildi. Arjantinli gazetecilerden biri de dahil olmak üzere, birkaç kadın dişlere göz dikti. Şişman ve demode giyimli bir adam bar masasına bir tomar para koydu ve puro yakmak için ayağa kalktı, sanıyorum gözümüzü korkutmaya çalışıyordu. Ama ben ayak direttim ve kazandım: Dişleri, dişlerimi aldım.
(Luiselli, Valeria. Dişlerimin Hikâyesi. Çeviren: Seda Ersavcı... Safi edebiyat!)
(Luiselli, Valeria. Dişlerimin Hikâyesi. Çeviren: Seda Ersavcı... Safi edebiyat!)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder