Geçen hafta bir süreliğine bir kafa molası verdi blog, bugün kaldığımız yerden devam diyeceğim ama nerede kaldığımızdan emin olamıyorum... Artık bahar havası mı, insan zehirlenmesi mi, metal yorgunluğu mu bilinmez; insanın kafasının gidip yerine bir arı kovanının oturduğu bir an geliyor ve işte o an, kişinin biraz sessiz kalması gerekiyor.
Kimi zaman tüm kargaşayı ortadan kaldırmak için bir tek virgül yetse bile, eğer üç nokta dolaylarında takılıp kalmışsanız yazmaktansa okumak, konuşmaktansa susmak daha iyi.
Her neyse, bir haftalık sessizliği notlarla bozalım en iyisi - öyle yapalım da noktalama işaretleri üzerinden ruh-hali-dışavurumu denizlerine dalmayalım.
Zaman Kitap, Yüzüncü Sayı. Amos Oz'dan Etgar Keret'e, Orhan Pamuk'tan Birhan Keskin'e... Şiddetle tavsiye ediyorum.
Barbie'nin sanatla imtihanı. Faydalı bir çalışma.
Pera Müzesi'nde Andy Warhol.
Bu kitap kolerayla savaşıyor!
Edebiyat ve sanat odaklı gündeme meydan okuyan bir çalışma: Dünyanın En İyi Elli Restoranı'ndan biri olan De Librije'nin kılçık sunumu. Yorgun zihinlere tokat niteliğinde.
Hazır çizgiden ayrılmışken: R2D2 mutfakta.
Arctic Monkeys, Tame Impala söylüyor: Feels Like We Only Go Backwards. 56. saniyeden sonra. Aşağıda.
İyi haftalar dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder