18 Ağustos 2010 Çarşamba

Çağın dokusu

Bu blogda kitaplardan, yazarlardan, yazının kendinden ama en çok da içinde yaşadığımız zamanların hal ve durumundan bahsediyoruz, biliyorsunuz. İğrenç Adamlarla Kısa Görüşmeler adlı kitabını sonbaharda yayımlayacağımız, 2008 yılında hayatına son vermiş olan dev yazar David Foster Wallace, salon.com'dan Laura Miller'a yazıdan ve içinde yaşadığımız dünyanın dokusundan bahsetmiş, söyleşi 1996 tarihli ama Wallace'ın söyledikleri popüler olanın hakimiyetini sürdürmeye ve "öz"de değerli olanın marjinalliğe mahkum olduğunu ve bu ikisinin zıt kutuplarda yer aldığını savunup işin içinden çıkmanın pek kolay olduğu bir çağda yazan, düşünen ve anlamlı bir varoluş adına çabalayanlara bir başka bakış açısı ve bir parça umut sunuyor.

Hep gerçekçi olduğumu düşündüm ben… İçinde yaşadığım dünya günde 250 tane reklamla karşılıyor beni ve eğlence seçenekleri sınırsız - ki bunların çoğu bana bir şeyler satmaya çabalayan şirketlerce maddi olarak destekleniyor. Dünyanın sinir uçlarıma gönderdiği mesajlar; bileklerine deri bileklikler takmış birilerinin neyin tüketime müsait, neyin değersiz, neyin gelip geçici olduğuna dair verdikleri kararlara tamamen bağlı. Ben kendi yazdıklarımda pop denebilecek öğeler kullanıyorum elbette, ama bu yüz yıl önce parklar, bahçeler, su temin etmek için yürüyüşe çıkmalardan bahseden yazarların yaptığından pek de farklı değil aslında. İçinde yaşadığım dünyanın dokusu tam da bu.
… (Yazarların dünyanın durumundan sıkça yakınmasının sebebi) kısmen çok fazla eğlence seçeneği olan bir çağda yaşıyor oluşumuz, gerçek anlamda eğlence söz konusu, ve sorun, burada kurgu edebiyatın kendine nasıl olup da yer açabileceği... Kurgu edebiyatın diğer sanat eserleri ve eğlence seçeneklerinden farklı olarak nasıl bir sihre sahip olduğuyla yüzleşmek gerek. Popüler kültürün içindeki boku taklit etmektense, algıları popüler kültür tarafından yontulmuş okurla edebiyat üzerinden nasıl bağ kurulabileceğini bulmak gerekir. Bu elbette ki inanılmaz derecede zorlu, kafa karıştırıcı ve korkutucu bir şey ama yine de hoş. Çok cazip ve başarılı ticari eğlence biçimleri ile kuşatılmış durumdayız, bizden başka hiçbir kuşak böylesi bir şey tecrübe etmemişti. Günümüzde yazar olmak demek bu demek aslında. Yaşamak için ve yazmak için güzel bir çağ bu.

Kolay olduğunu iddia edebileceğimden ise emin değilim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder