10 Şubat 2017 Cuma

N-n-n

Bu haftanın notları gerçekler ve alternatif gerçekler arasındaki gitgeller üzerine kurulu. Başlıyoruz:

Mark Twain'den William Faulkner'e yazarların evleri. Aslan yattığı yerden belli olur diyorsanız devamı var: evler, evler, evler. Üzerine, Dracula'nın şatosu, kelepir denebilir. Ardından, Harry Potter'ın evi, sizin olabilir. (Dilerseniz merdivenaltında bir dolapta bile uyuyabilirsiniz, kim karışacak?) Edebiyat eserlerinden çıkma evler, krokileriyle birlikte. Üzerine, Jonathan Safran Foer ile Nicole Krauss'un evi, boşanma sonrası, satışa çıkmış halde. Peşi sıra gelsin, Gore Vidal'in Amalfi'deki evi - malikane demek daha doğru gerçi. Kapanışa yaklaşırken: Salinger'ın evi, şimdi bursla orada yaşayacak çizerlere açılıyor. Son olarak: Ziyaret edebileceğiniz yazar evleri, bir de Sherlock Holmes'un 221b Baker Street konumundaki müzesi.

Trainspotting'in devamı T2 (ki kendisi Porno'dan uyarlama) Film Ekimi'nde gösterilecek, bildiğiniz gibi: Buyrun, Vice soruyor, Trainspotting kuşağının cankileri nerede şimdi? Arkasından gelsin, İskoçya'nın en leş tuvaleti ve diğer meşhur tuvaletler. Tekrar Vice'tan: Trainspotting film ekibine yol gösteren eski tüfekler. Arkasından: Kült nedir, ne değildir? Filmin görsel estetiğini tasarlayanlar anlatıyor. Bir kurmaca roman, bir döneme dair bunca gerçeği nasıl gözler önüne serer? İşte, aynen böyle. 

Bu hafta notlar bu kadar; kapatırken yalnız kalplere ve sevgilisini fazlaca ciddiye alan ruhlara yönelik geleneksel 'sevgililer gelir geçer, yeter ki havanız yerinde olsun,' temalı görsellerimi paylaşacağım, geçen hafta kaldığımız yerden, Cher'den devam - yanınızda kim olursa olsun, keyfiniz gıcır olsun. Temenni gibi temenni işte, ama buyrun, sevgililer gününüz kutlu olsun.

İyi tatiller.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder