10 Şubat 2016 Çarşamba
Paranoya
Diğer daire, sessiz varlıklarıyla bana ara ara dünyanın ilgiye, hatta şefkate gereksinimi olduğunu anımsatan bitkilerle dolup taşardı. Neredeyse hiçbiri çiçek açmazdı. Yaprakları vardı ama: Kimisi yeşil, çoğunluğu sarıydı. Yerde bir avuç dolusu kuru yaprak gördüğümde kendimi suçlu hissederdim; yaprakları toplayıp saksılara su verirdim ama sonra birkaç hafta boyunca onları yine unuturdum. Cansız nesnelere metonimik bir değer atfetmekten daha sakıncalı bir şey yoktur. İnsan bir saksının içindeki bir bitkinin kendi ruh halini ya da daha beteri, sevdiği birinin ruh halini yansıttığına inanıyorsa hayal kırıklığına veya daimi paranoyaya mahkûmdur.
(Valeria Luiselli, Kalabalıkta Yüzler. Çeviren: Seda Ersavcı. Görselde çerçevenin içindeki renk grafiğine tırmanmış origami kertenkele, kapaklarımızı tasarlayan Nazlım Dumlu'nun eseri. Anlam yüklemeye bayılanlar için gelsin. )
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder