“Kitap tıpkı
kaşık, çekiç, tekerlek, makas gibidir. Bir kere icat ettikten sonra daha
iyisini yapamazsınız.”[i]
Ders kitapları
pek çok kati beyanda bulunur; örneğin, şöyle: Düzlemde iki noktadan bir doğru
geçer. Oysa hayat, ki bir noktadan diğerine ilerlenen bir düzlem değildir,
zaman zaman kati görünen kuralları alt edebilir.
Marcel Duchamp,
1919 yılında, kız kardeşi Suzanne Duchamp’ın Jean Crotti ile evliliğinin
ardından çifte bir düğün hediyesi yollamıştır, daha doğrusu, hediyesi için talimatlar
göndermiştir: Çift, bir geometri kitabını alıp balkonlarındaki çamaşır ipine
asacak ve “rüzgarın böylelikle yaprakları karıştırmasını, kendi problemlerini
seçmesini ve sayfaları çevirip yırtmasını” sağlayacaktır. Suzanne Duchamp,
talimatları yerine getirir ve çamaşır ipindeki kitabın bir fotoğrafını çeker. Le Ready-made malheureux olarak bilinen
eser, sanatçının işleri arasında anılmaya başlarken Duchamp, bunun “hayatın
gerçeklerine ulaşan bir deney” olduğunu söyleyecek ve var olan tek kaydı söz konusu
fotoğraf olan bu iş, geometri kurallarını yerle bir edemese de düzlem (!)
kaydırmanın nasıl bir şey olduğunu göstermesiyle tarihe geçecektir.[ii]
Sonu önceden
belli bir deneydir bu: geometri de, tıpkı kağıt -yahut bizler- gibi, zamana
karşı koyamaz ve hayatın doğal kuvvetlerine yenik düşer.
Küllerden ciltlere
Duchamp’ın
çamaşır ipindeki kitap bir yana, cenaze kaldırmaya meraklı[iv] yayıncılık endüstrisi yeni yüzyılın başlangıcından
beri kağıdın ister istemez öleceğinden ve dijital ortamın matbu kitapların
sonunu getireceğinden bahsediyor. Tartışmalar, Google’ın ücretsiz erişim
sağladığı kitaplar hakkında 2005’te açılan dava ile iyice alevlense de matbu
formatın henüz tarihe karışmayacağına yönelik bir fikir birliğinin oluştuğu
söylenebilir; on yıldan beridir süren davanın[v] geçtiğimiz günlerde Google’ın lehine
sonuçlanmasına rağmen önceleri kağıdın ölümüne dair şarkılar tutturanlar bugün
dijital ile matbunun varlıklarını bir arada sürdüreceği görüşüne kaymakta. Son
yılların en büyük fenomeni olan yetişkinler için boyama kitaplarının yalnızca
matbu formatta “işlemesi” ise eski teknolojinin dijitale karşı kaydettiği en
büyük zaferlerden biri, zira kağıt mamullerinin müzelerde sergilenmesine
hazırlanan sektör, bu sayede, yepyeni bir hareket ve gelişim zemini kazandı ve
görünüşe bakılırsa, zeminin olanaklarını kullanıp genişletmek varken bir
başkasına kısılıp kalmaktan yana değil.[vi] Kağıdın bir ayağı çukurda olsa dahi çağın
rüzgarının sayfaları hiç değilse bir süre daha karıştırmayı sürdüreceğine kesin
gözüyle bakılabilir. Öyleyse soralım: Bu yeni ve geniş zemin, bizim kitap ve
okuma tecrübelerimizi nasıl değiştirir?
(...)
[i] Umberto Eco ve Jean-Claude Carrière. Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın.
Çeviri: Sosi Dolanoğlu.
[ii] Roberto Bolaño, 2666’da Duchamp’ı anarak bu ögeyi romanda kullanmıştır. Söz konusu
kitap, Rafael Dieste’nin Testamente
Geometrico’sudur.
[iii] Tabucchi, Antonio. Düşler Düşü. “Gezgin Yazar Robert Louis Stevenson’ın Düşü” adlı
öyküden. Çeviren: Semin Sayıt.
[iv] Romanın ölüp ölmediğine dair tüm o
tartışmaları anımsayın.
[vi] Bu yeni düzlemde dijital ile kağıdı
birbirinden ayırmaktansa buluşturmak ve mecrayı böylelikle derinleştirmek daha
karlı görünüyor. Boyama kitabı fenomeninde son büyük telif satışı, cep
telefonlarında epey popüler olan Candy
Crush boyama kitapları ekseninde gerçekleşti, Wattpad ve benzeri dijital platformlarda milyonlara ulaşan eserler
ise -Grinin Elli Tonu örneğindeki
gibi- matbu kitap yayıncılarına yeni mecralar açmakta.
(Takip ediyor musunuz bilmiyorum, ama neredeyse iki yıldır Istanbul Art News Edebiyat'ta yazıyorum - dijitali bulunmayan matbu bir platform olarak IAN, önümüzdeki ay şapkadan yeni bir tavşan çıkaracak, önden haber etmiş olayım. İyi haftalar.)
Bu şapkadan çıkacak olan tavşan edebiyat ekinin ayrıca satılması olacaksa çok iyi olur açıkçası.
YanıtlaSil