23 Kasım 2017 Perşembe

Tanrı ve Hüküm



Geçen hafta, Dişlerimin Hikayesi'nin Gustavo Sanchez Sanchez'ini, nam-ı diğer Otoban'ı hırsından çatlatacak bir müzayede gerçekleşti ve Leonardo Da Vinci'ye ait olduğu iddia edilen Salvator Mundi adlı eser 450.3 milyon dolara alıcı buldu. Alıcının adı ya da yaşadığı ülke gibi ayrıntılar gizli tutulurken bu bedel, bir sanat eseri için müzayedede teklif edilen en yüksek meblağ oldu ve dünya rekoru kırarak tarihe geçti. (Eserin müzayedeye uzanan hikayesi ayrıca roman olacak nitelikte; Trump, Kushner, Monaco futbol takımının sahibi olan bir milyarder, Dmitry Rybolovlev var içinde.) Salvator Mundi'nin satışında karşımızda bir roman kahramanını imrendirecek nitelikte biri, efsanevi müzayedeci Jussi Pylkkännen yer alıyordu. (Don Thompson imzalı Sanat Mezat'ta dünyadaki en iyi dört sanat müzayedecisinden biri olarak anılıyor kendisi.) Bay Thompson'ın eserine bakılırsa, bu tanrısal Bay Pylkkännen, müzayede günlerinde öğle yemeğini hep aynı restoranda, tek başına yer ve müzayedelerde kendi özel tokmağını kullanırmış, favori kapanış cümlesi ise, "Pişman olmak yok," imiş - eh, insan, Gustavo Sanchez Sanchez'in pişmanlıklarını, saçmalıklarını, kıçı kırık mezatlarını düşünmeden edemiyor... Gelgelelim kurmaca hayatın kendisinden daha masum çoğu zaman, kurmaca karakterlerin günahları da öyle, mesela yine geçen hafta,  Pera A.Ş.'nin düzenlediği müzayedede Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın ıslak imzalı olduğu iddia edilen idam kararı satışa çıkarılmış ve bu kâğıt parçasına 47.500 TL ödeyen yeni alıcısına kavuşmuş; alıcı, kararı "yırtıp atmak" üzere aldığını söylemiş - böyle bir belgeyi, sırf ses getirmek üzere bu metodla satışa çıkarmanın yırtıcı, yıkıcı damarı, çoğu müzayede tanrısının tenezzül etmeyeceği bir yerden geliyor ve insan, haberi (ilgili haberleri burada ve burada bulabilirsiniz) okurken bile utanç duyuyor...

Neyse, ben sözü burada kesip hakikatin hoyratlığı karşısında kurmacanın zarafetine sığınmayı bir kere daha tercih eder, sizi Paulina Olowska'nın yukarıda yer alan güzel işiyle baş başa bırakırım. Okumadıysanız bir göz atın: Dişlerimin Hikâyesi... Pişman olmak yok!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder