12 Şubat 2015 Perşembe

Ruh hali


S: Duygusal istikrarın yazan kişi için şart olduğunu düşünüyor musunuz? Zihniniz ne durumda olursa olsun çalışabiliyor musunuz mesela? Ruh haliniz yazdıklarınıza yansıyor mu? Sabahın erken saatlerinden öğlene değin yazı yazdığınız ideal durumu nasıl tanımlarsınız?

Joyce Carol Oates: "Ruh hali" hususunda acımasız olması gerekir insanın. Bir açıdan, yazı ruh halini yaratır. Eğer sanat gerçek anlamda aşkıncı bir işlev taşıyorsa -ki ben öyle olduğuna inanıyorum- ve sınırlı, dar zihin mecralarından sıyrılmamızı sağlıyorsa, içinde bulunduğumuz duygu veya zihin durumlarının önemli olmaması gerekir. Çoğu zaman şuna şahit olmuşumdur: Bitkin düşmüş haldeyken, ruhumun bir iskambil kağıdı misali inceldiğini hissederken, hiçbir şeye beş dakikadan fazla tahammül edemeyeceğimi zannederken kendimi yazmaya zorlarsam bu edim her nasılsa her şeyi değiştirir. Ya da insana öyle gibi gelir. Joyce, Ulysses'in temel yapısı hakkında benzer bir şey demiş, bunun bir köprü olduğunu ve askerlerini karşı yakaya geçirmesini sağladığı sürece akla yatkın olup olmadığıyla ilgilenmediğini belirtmişti. Karşıya geçmelerini sağladığı sürece köprünün yıkılıp yıkılmadığından kime ne? Aynısı yazın esnasında edimi gerçekleştiren kişi hakkında da söylenebilir. Askerler nehri geçtikten sonra...

(Joyce Carol Oates, Paris Review söyleşisinde ruh hallerinden bahsediyor.)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder