19 Kasım 2013 Salı

Beyhude



Yazmayı sürdürüyorum. Profesyonellik olarak görüyorum bunu. Ama kimi zaman ne işe yaradığından emin olamıyorum. Gereği olmadığına inanıyorum gerçekten. İlerki yıllarda her şey sona erecek. Ya bomba ya da biyolojik silahlar yüzünden, ya da çevreye onulmaz zararlar vereceğimizden. Almamız gereken kararlar konusunda fazlasıyla ahmakça davrandığımız için intihar etmiş olacağız. Kimi zaman insanların kendini yok etmeye programlanmış olduğunu düşünüyorum. Yani, roman yazmak beyhude bir uğraş. Bizlerden geriye -insanlıktan diyorum- kalanlar olur mu ve yaşamlarına devam ederler mi merak ediyorum. Hangi şartlarda hayatta kalacaklarını merak ediyorum. 

En önemli sorular bunlar aslında ama kimsenin umurunda değil. 

(Romancı Doris Lessing, geçtiğimiz pazar günü 94 yaşında hayata veda etti. Yaşamı boyunca, Nobel Edebiyat Ödülü de dahil olmak üzere pek çok ödüle layık görüldü. NY Times'da ölümü ardından yayımlanan yazı, bir kadın olarak hayatında 'arzularının peşinden' gittiği ve iki çocuğuna 'sırtını çevirdiği' gibi yersiz yargılarla dolu detaylar içeriyor. Keza hakkındaki Wikipedia sayfası da, eski eşi ve iki oğlunu Güney Afrika'da bırakarak Londra'ya yerleştiğini belirtmekten kaçınmamış; ki hoş görecek olsak, yaşam öyküsüdür, Wiki'de bunların yer alması NY Times kadar dehşetli sayılmaz diyebiliriz... Yine de evet, ahmaklık baki, kadın düşmanlığı iptidai - kadın yazar sorunsalı Lessing bağlamında yine sahnede. Yazarın Türkçe yayımlanmış yapıtları için bkz

Alıntı Rogert Ebert'ın websitesinde yer alan söyleşiden, görselde genç bir Doris Lessing, sümbüllerle birlikte.)  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder