16 Kasım 2011 Çarşamba

Masal...


Bence edebiyat bütün çeşitleriyle masalla başlar, masalla biter... Masallar insanlığı kaynaştırır. Eninde sonunda bütün milletler aşağı yukarı aynı sosyal gelişme yollarını biraz daha ağır, biraz daha hızlı, biraz daha kestirme, biraz daha dolambaçlı geçtiklerinden ve bir büyük kaynaktan gelip denize yöneldiklerinden, yerli özellikleri, gelişmedeki çeşitli masalların ayrılıklarını aksettirmelerine bakmaksızın, masallar eninde sonunda birbirine benzer. Bilginler bu benzerliğin nedenleri etrafında tartışıyor, çeşitli görüşler ileri sürüyorlar. Beni ilgilendiren, tekrar ediyorum, benzerliklerin halkları birbirine yakınlaştırması. Bence nasyonalizmin sökmeyeceği kültür alanlarından biri de masal dünyasıdır. - Nazım Hikmet, Masallar.

"Sana bununla ilgili ne diyeyim? Söyleyecek ne var ki? Ben büyükannenle bir kilisede evlendim ama ailesi bir hoca tarafından evlendirilmemiz gerektiğini söyleseydi onunla yine evlenirdim. O, kilisede benim ölülerim için memnuniyetle mum dikerken yılda bir kere onun kurban bayramını kutlamanın bana ne zararı olur? Benim adım, senin adın, onun adı. Nihayetinde, tek arzuladığın, toprağa verildiğin zaman ardında seni özleyecek birilerinin kalmış olması." - Kaplanın Karısı, Tea Obreht. (Çeviren: Merve Sevtap Ilgın.)

(Tüyap'ta, Salon 2, 207A'dayız bu hafta - herkesi bekliyoruz!)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder